• MEHMET SAVAŞ: 0 505 740 45 74
  • Bunları Biliyormusunuz?
Yüzme Kütüphanesi
Bunları Biliyormusunuz?
  • Bunları Biliyormusunuz?
“İl temsilcisi” mi, yoksa “Ajan” mı doğru?
Her ilde bir Federasyon temsilcisi bulunmaktadır. Bunların ana görevi, kulüplerin il müdürlükleri ve Federasyon ile olan ilişkilerini sağlamak ve sorularına cevap vermektir.
Eski hocalarımız bu temsilciye “ajan”, yeni hocalarımız ise “il temsilcisi” demektedirler. Yasalar çerçevesinde ve tamamen gönüllü olarak çalışan bu temsilcilerin bir maaşı ve de büroları yoktur.
Bir dönem boyunca il müdürlükleri tarafından “sporun içinden gelmiş olma” şartı aranarak atanan temsilciler, daha sonraki dönemde kulüplerin oyları ile seçilmeye başlandılar. Yakın dönemde ise bölgeler tarafından bu temsilcilerin görevleri devam ettirildi

 

“İhtisas Kulübü” demek ne demek ?
Her ilde, o sporu yaşatmak, kalkındırmak, sporu kitlelere yaymak ve sporcu yetiştirmek üzere bir ihtisas kulübü kurulmaktadır ve de bunların sayısı her ilde bir tanedir.
Amacı, antrenörleri eğitmek, sporcuyu yetiştirmek ve taraf olmadan o spor için çalışmaktır.
Genel ilkenin bu olması nedeniyle, bu kulüplerin sadece sporcu yetiştirmesi ve sporcuyu yarışmacı olan kulüplere eşit sayılarda dağıtması gibi bir mantık yürütülebilinir.
Ancak, günümüzde bu böyle olmamakta ihtisas kulüpleri diğer kulüpler gibi hareket ederek yetiştirdiği sporcuyu yarıştırmaktadır. Takım sporu ile uğraşan ihtisas kulüpler ise liglere girmektedir.
Bunun yanı sıra Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri tarafından açılan Bölge spor okulları vardır. Bunlar da, Anayasal bir gerekliliği yerine getirmek amacıyla yaz ve kış dönemlerinde değişik branşlarda faaliyet düzenlemektedirler. Yine temel amaç, yetişen sporcuların kulüplere gönderilmesi prensibidir.

 

                     AYAK “ÇIRPILIR” MI?  YOKSA“VURULUR” MU?
Sıkça kullanılan bir sözcüktür. Ayağını çırp. Bir yumurtayı tabağın içine kırdığımızı varsayalım. Bu yumurtanın akı ile sarısını karıştırmak için kaşık ile dairesel bir hareket yapılır. Bu hareketin adı çırpmaktır. Bir de el çırpmak vardır. Burada da iki elin birbirine vurması gerekir.
Özellikle serbest ya da sırtüstü yüzülürken ayak çırpmasının nasıl yapılacağını yorumlamak istemiyoruz. Çünkü iki ayağı ayrı ayrı suda dairesel olarak mı çevireceğiz, yoksa ikisini birbirine mi vurduracağız.
Biz bu anlam karmaşasını önlemek için “VUR” sözcüğünü kullanıyoruz. Vurmak ayağın suya yukarıdan aşağıya doğru yaptığı harekettir. Ve öne doğru tekmeleme hareketine benzer bir harekettir.

 

“AYAĞINI KIR” MI? YOKSA,“AYAĞINI BÜK” MÜ? DAHA DOĞRU.
Halk arasında bir deyim vardır. “Ayağını kır.” Bunu duyan herkes hemen denileni yapar ve ayağını büker. Kırma sözcüğü 2’ye ayırmak anlamındadır.
Yani zorladıktan sonra bölmek gibi. Kıvır sözcüğü ise, dairesel bir harekettir. Bu iki sözcük maalesef yüzme sporunda sıkça kullanılmaktadır.
Oysa, spor dünyasında hiç kullanılmayan ve kullanıldığı zaman da, yadırganan bu sözcüğün yerine hep birlikte “bükme” olarak sözcüğünü getirelim.

 

BİZİM HAVUZUMUZ “YARI OLİMPİK”.
“Yarı Olimpik” ikilisi, ülkemizden başka hiçbir yerde kullanılmamaktadır. Çünkü olimpik havuz ölçüleri, 50x25x2 m.dir. Yarı olimpik denilince ise 25x12,5x1 m. anlaşılmaktadır. Yani derinliği 1 m. olan bir havuz!!!
Oysa, FİNA’daki anlayışa göre, havuzlar 25 ya da 50 m’dir. 25 m.’lik havuza Short Cors Metre (SCM), 50 m.’lik havuza ise Long Corse Metre (LCM) adı verilir. Türkiye’de bu işin içinde olanlar ise 25 lik 5 ya da 6 kulvarlık havuz gibi bir havuz tarifi yapmaktadırlar.
Bazıları ise abartmak adına 20 metrelik havuz için “ havuzumuz tam olimpiktir” gibi bir saçmalığı ilave ederek, komik durumlara düşmektedirler. Lütfen sporumuzu yoz ve abartılı olan sözcüklerden koruyalım.

 

HAVUZUN DİBİNDEKİ ÇİZGİNİN ADI “PİSİN” YA DA
KILAVUZ ÇİZGİSİ, DUVARDAKİ ÇİZGİNİN ADI DA “HEDEF ÇİZGİSİ”DİR.
Herk kulvarın tam ortasında uzun ve koyu renkli bir çizgi vardır. Bu çizgi, sporcuların düz yüzmeleri için çizilmiştir.
Bunun yabancı ismi “pisin”, Türkçe ismi ise “Kılavuz” ya da “ yön “ çizgisidir. Bazı kulüplerde ise “steram line” çizgisi adı verilmektedir. Yüzme mesafesinin bittiğini gösteren ve sporcuya duvarı gösteren çizginin adı ise “hedef çizgisi”dir.
Duvara çizilmiş olup “uzun bir artı” şeklindedir. Bazı bölgelerde bu çizgiye istavroz çizgisi” adı verilse de, bu çizginin esas adı “hedef çizgisi”dir. Duvardaki kara fayanslar olarak adlandırılması sporumuza yakışmamaktadır.

 

“SUDA ÖLELİM…”
Eğitim grubu çocuklarına sıkça söylenen bir sözdür. Burada amaç, yüzüstü ya da sırtüstü olarak su üzerinde hareketsiz olarak durmaktır. Ancak bu çalışmayı tarif eden sözcük biraz ürkütücü olup, yerine başka söylenmesi daha uygundur. Örneğin” haydi suda yüzen tahta olalım.” ya da “ mantar olalım.” gibi..

 

“NARGİLE” Mİ “BALONCUK” MU?
Yüzerken suya nefes vermek çok önemlidir. Temel eğitim çalışmaları sırasında, çocuklara suya başını sokup üflemesi istenir. Ancak bazı bölgelerde bu çalışmaya çok ilginç bir isimlendirme yapılmıştır. “Nargile yapın”.
Burada amaç nargile şişesinin fokurdayan bölümüdür. Ancak, nargile tütünlü bir içecektir ve sigara ile eşdeğer tutulan kötü bir alışkanlık aracıdır. İkincisi, nargile içe çekilir. Üflenmez. Böyle olunca da içe çekilen su kötü durumlara yol açabilir. Bu nedenle 1990 yılından bu yana Yüzme Antrenör kurslarında, kursiyerlere, altı çizilerek bu benzetmenin yanlış olduğu vurgulanmış ve çocukların hoşuna giden sözcükler olan “baloncuk” ya da “balon” yapın gibi sözcükler kullanılmıştır. Hatta bazı bölgelerde “ cola yapalım.” ya da “pepsi yapalım” sözlerle, nefes çalışması yapıldığı gözlenmiştir.

 

“PULBOY”
Yüzme malzemesidir. Kol çalışması yaparken, vücudun su yüzeyine çıkması için ayak arasına konulan bir malzemedir. Yabancı sözcükleri çok sevdiğimiz için akılda kalan bir malzeme ismidir. Ancak bazı bölgelerde, “apış tahtası” şeklinde çok çirkin bir sözcük kullanılmaktadır. Doğrusu “pulboy”dur.

 

“EL PEDALI” ?
Yabancı sözcükleri çok sevdiğimizi söylemiştik. Ama artık bu kadarı da abartı denecek bir sözcük ile karşı karşıyayız. Yabancı literatürde “hand padlle” olarak bahsedilen malzeme, maalesef el paletidir. Fakat, bazı antrenörler, el pedallarınızı alın gibi karma bir sözcük kullanarak, % 50 Türkçe, % 50 ingilizce telafuzu aynı anda söyleyerek komik bir hava yaratmaktadırlar. Bu malzemenin doğru sözcüğü el paletidir.

 

“SPOR AKADEMİSİNDE OKUYORUM…?”
Spor Akademileri 1982 yılında YÖK’ün kurulması ile birlikte kapandı. Yerlerine Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları kuruldu. Akademi döneminde mezun olanların emeklilikleri gelmesine ve hatta birçoğunun da emekli olmasına rağmen, BESYO larda okuyan bazı genç öğrenciler, her nedense Spor Akademisinde okuyorum gibi yanlış bir ifade kullanmaktadırlar. Bunu düzeltmekte ve yüzme kamuoyunu bilinçlendirmekte yarar görüyoruz.

 

SERBEST STİL Mİ, SERBEST YÜZME TEKNİĞİ Mİ ?
Yüzme literatürümüze başlarken, ilk olarak “Yürümek bir teknik, kırıtmak ise bir stildir.” demiştik. Yani tekniğin orijinal olduğunu, stilin ise taklit etme olduğunu vurgulamış ve akıllarda kalması için de, bu örneği vermiştik. Bazı antrenör ve kulüplerde sporculara “serbest stil yüzeceksiniz”, ya da “50 m. serbest stilde yarışın var.” gibi sözcükler kullanılmaktadır. Bu kullanım maalesef hatalıdır. Kısaca serbest yüzeceksiniz ya da, “senin yarışın 50 m. serbest “ gibi ifade daha doğru olacaktır.

 

SIRT DEĞİL SIRTÜSTÜ, KURBAĞA DEĞİL KURBAĞALAMA’DIR.
Pek çok kişi, 2 yüzme tekniğimizin adını, yanlış kullanmaktadır. Sırt, Kurbağa.
Oysa yüzme dünyamızdaki isimleri şöyledir. Sırtüstü ve Kurbağalama.
Hele hele kurbağ ya da kurbağlama olarak kullanılan deyimler vardır ki, bu duruma artık bir şey diyemiyor, yorumu size bırakıyoruz.

 

ANTRENMAN MI İDMAN MI?
Antrenör eşliğinde yapılan çalışmaya antrenman, kendi başınıza yaptığınız çalışmaya ise İdman adı verilir.

 

HAVUZ MU SALON MU?
Antrenmana giden yüzücülere “nereye gidiyorsun ?” diye bir soru sorulduğunda genellikle, “havuza” derler. Yüzmenin dışındaki sporculara sorulan bu soruya da genellikle “salona” yanıtı alırsınız.

 

YÜZÜCÜ MÜYÜZ, YÜZMECİ Mİ?
Basketçi, valeybolcu, topçu, hentbolcu gibi isimlendirmeler arasında bizim de adımız nedense yüzmecidir. Bu isimlendirme sokak edebiyatıdır. Oysa, sporcularımızın yüzme dünyasındaki ismi “yüzücü”dür.

 

BONE Mİ KEP Mİ?

Yok daha neler demeyin. Ama, hala saçımızı klor ve ph düşürücünün zararlarından korumak ve suya saç dökülmesini önlemek için başımıza taktığımız lateks ya slikon ya da yarı slikon başlığın adı bonedir.

 

HAVUZ GÖZLÜĞÜ MÜ, KLOR GÖZLÜĞÜ MÜ?

Yüzme gözlüğü, yüzücü gözlüğü, havuz gözlüğü, su gözlüğü gibi adlarla tanımlanan gözlüğün adı, klor gözlüğüdür. Çünkü gözlerimizi havuz suyundaki klor ve asit bazlı kimyasallardan koruyan bir koruyucudur. Asıl adı klor gözlüğüdür. Ama siz bunu bir spor mağazasındaki satıcıya söylerseniz “bizde yok” diyebilir. Lütfen el birliği ile büyük spor mağazalarındaki bu kişileri eğitelim. Onlar da yanlış bilenleri eğitsin.

 

AYAK TAHTASI;

Ayak çalışmalarında kullanılan bir malzemedir. Yabancı literatürde kickboard olarak adlandırılan bu malzemeye bazı bölgelerde köpük, naylon veya el tahtası adı verilmektedir. Bu sözcükler, ayak tahtası tarifine uygun sözcükler değildir.

 

 

Kaynak:Türkyüzme